160.000 çalışanıyla dünyanın en büyük otomotiv tedarikçilerinden biri olan Alman devi ZF Friedrichshafen, devasa borçlar, sancılı elektrikli otomobil dönüşümü ve zirvedeki liderlik kaosuyla tam bir “mükemmel fırtınanın” ortasında kaldı. Geçtiğimiz hafta CEO Holger Klein’ın, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile yaptığı görüşmenin hemen ardından beklenmedik bir şekilde görevden alınması, şirketin geleceğine dair iflas endişelerini alevlendirdi.
Şirketteki kaos, CEO Holger Klein’ın görevden alınmasıyla başladı. Kısa bir süre sonra halefi olarak görülen Peter Laser’in de şirketten ayrılmasıyla zirvede bir yönetim boşluğu oluştu. Fırtınalı bir denizde geminin dümenine, Ocak ayında şirkete katılan yeni CEO Mathias Miedreich geçti.
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’a göre ZF’yi sarsan krizin temelinde üç ana sorun yatıyor:
Geçmişteki büyük satın almalar nedeniyle biriken 110 milyar İsveç Kronu’nu (yaklaşık 10 milyar Euro) aşan borç yükü.
Elektrikli otomobillere geçişte yaşanan zorluklar ve yatırım ihtiyacı.
Çin’den gelen artan rekabet.
Şirketin nakit akışının, bu zorluklarla başa çıkmak ve yeni teknolojilere yatırım yapmak için yetersiz kaldığı belirtiliyor.
Krizi aşmak için görevden alınan CEO Klein, yılda 65 milyar kronluk bir tasarruf paketi hazırlamıştı. Ancak yeni CEO Miedreich, kemer sıkma politikasına devam edileceğinin, hatta daha da fazla çalışanın işten çıkarılacağının sinyalini verdi. Miedreich, Südkurier’e yaptığı açıklamada, “Güç aktarma organları departmanında çalışanların bir geleceği olması için maliyetleri düşürmeliyiz” dedi.
Borsaya kote olmadığı için finansal şeffaflığı sınırlı olan şirketin durumu, sektör uzmanlarını endişelendiriyor. Otomotiv profesörü Ferdinand Dudenhöffer, durumu “Bodensee Gölü’nde korkunç bir kaos kokusu var” sözleriyle özetlerken, birçok analist 1915’te kurulmuş olan dev şirketin iflas riskiyle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.