İsviçre ekonomisi 2025’in ikinci çeyreğinde sadece yüzde 0,1 oranında büyüme kaydetti. Bu rakam, önceki çeyrekte yüzde 0,8 olarak açıklanan büyümenin ardından gelen ve revize edilen verilerle kıyaslandığında, ekonomideki yavaşlamanın işaretlerini veriyor. Söz konusu büyüme, ülke ekonomisi açısından 2024’ün ilk çeyreğinden bu yana görülen en düşük artış olarak kayıtlara geçti.
Ekonomistler, hizmet sektöründeki kazançların büyümeyi desteklediğini, ancak sanayi faaliyetlerindeki düşüşün bu kazanımları dengeleyemediğini belirtiyor. Sanayi sektöründeki daralma, özellikle üretim ve ihracat tarafında hissediliyor. İsviçre, dünya ekonomisinin diğer gelişmiş ülkelerine kıyasla yüksek verimlilik ve istikrarlı bir iş ortamına sahip olmasına rağmen, dış ekonomik baskılara karşı kırılganlığını sürdürüyor.
Bu dönemde dikkat çeken bir diğer gelişme, ABD Başkanı Donald Trump’ın İsviçre ihracatına uyguladığı yüzde 39’luk tarife oldu. Bu oran, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek tarife seviyesini temsil ediyor ve İsviçre’nin dış ticaretinde önemli bir engel oluşturuyor. İhracat yapan firmalar, ABD pazarındaki maliyet artışları ve rekabet koşullarındaki değişikliklerle karşı karşıya kalıyor.
Uzmanlar, ekonomik büyümenin önümüzdeki çeyreklerde, özellikle sanayi ve ihracat odaklı sektörlerdeki toparlanmaya bağlı olacağını belirtiyor. Ayrıca hizmet sektöründeki istikrarın sürdürülmesi, büyümenin dengeli bir şekilde devam edebilmesi için kritik önemde görülüyor.
İsviçre ekonomisindeki bu yavaşlama, küresel ticaret politikalarının yerel ekonomi üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor ve ülkenin dış ticaret stratejilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini işaret ediyor.