Kod adı Toros… Denktaş’a verilen kritik görev… ‘İngilizler gelmeden tekneyi batıralım’

“`html

Kıbrıs Türklerinin Savunma Mücadelesi ve Silah Taşımacılığı

Kıbrıs Türkleri, EOKA’nın baskılarına karşı kendilerini koruma ihtiyacı hissettiler. Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) üyeleri, öncelikle sandallarla ardından ise teknelerle adaya gizli silah sevkıyatı gerçekleştirdiler.

17 Ekim 1959’da gerçekleştirilen bu önemli operasyon sırasında, İngiliz kuvvetleri durumu fark etti ve harekete geçti.

Teknedeki TMT üyeleri, İngilizler tarafından yakalanmadan önce tekneyi batırarak, eylemi gizli tutma kararı aldılar. Ancak tekne batmasına rağmen kaptan ve iki diğer görevli ele geçirildi ve yargılanmak üzere mahkemeye çıkarıldılar.

Bu bağlamda, TMT üyesi ve “Toros” kod adıyla tanınan Rauf Denktaş, durumu değerlendirerek olaya müdahale etmeye çalıştı. Gazeteci Soner Yalçın, bu olayı detaylarıyla 3 Ağustos 2008 tarihli köşe yazısında kaleme aldı. Yazının başlığı ise; “Gizli Teşkilatın Silahları Akdeniz’in Dibinde Bulunmakta” şeklindeydi.

Tarih: 13 Ağustos 1958

O tarihte, Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu’na (Özel Harp Dairesi) MİT’ten şifreli bir bilgi ulaştı. Kıbrıs’tan Anamur limanına geçiş yapan üç Kıbrıslı Türk, Vehbi Mahmut, Asaf Elmas ve Cevdet Remzi, jandarma tarafından gözaltına alındı. Sorgulamaları gerçekleştirilmek üzere MİT Adana Bölge Başkanlığı’na götürüldüler.

MİT, Seferberlik Tetkik Kurulu’na “Siz de sorgulamak ister misiniz?” diye sorduktan sonra, Binbaşı İsmail Tansu ve Kıbrıslı doktor Burhan Nalbantoğlu apar topar Adana’ya hareket ettiler. Gençlerin kimler olduğuna ve amaçlarına dair merak içindeydiler.

Binbaşı Tansu ve Dr. Nalbantoğlu, MİT Adana Bölge Başkanı Fuat Doğu’dan bilgi alarak üç genci sorgulamaya başladılar. Gençler, Dr. Nalbantoğlu’nu Kıbrıs’tan tanıyor, ancak Binbaşı Tansu’yu Adana emniyetinden bir komiser zannediyorlardı.

Gençlerin verdiği bilgiler doğrultusunda, EOKA’nın tehditlerine karşı Türkiye’den silah sevkiyatı yapmayı planladıkları anlaşıldı. Yanlarında para bulundurmalarının amacı, ihtiyaç duyduklarında silah satın alarak ailelerini korumaktı.

Binbaşı Tansu bu cesur gençlerin duygusal hikayesinden etkilenmişti, ama aklında başka bir soru vardı: Kıbrıs’taki örgüt hakkında bilgileri var mıydı? Cevap hayırdı, çünkü TMT’nin varlığına dair hiçbir bilgiye sahip değillerdi.

Özel Harpçiler ve İlk Görev

Binbaşı İsmail Tansu, gençlerin ifadelerini TMT Başkanı Yarbay Rıza Vuruşkan’a ilettikten sonra onlara “gizli bir görev” teklif etti. Bu görev, Kıbrıs için kritik bir milli hareket olacaktı ve gençler bu teklifi kabul etmekte kararlıydılar.

Onlar artık “Arı Ekibi” olarak adlandırılacak ve ilk silah sevkiyatını gerçekleştirmek üzere görevlendirileceklerdi. 16 Ağustos 1958’de, kayıklarına 10 makineli tüfek, 20 tabanca ve iki sandık mermi yükleyerek denize açıldılar ve başarılı bir şekilde görevlerini tamamladılar.

Ancak, devam eden operasyonlar sırasında bazı üyeler, 9 Kasım 1958’de bir fırtınaya yakalanarak kayboldu. Arı Ekibi, sayıca artarak bu tehlikeli sevkiyat görevlerine devam etti.

Gelişen süreçte, daha etkili bir silah taşıma yöntemi gerekliliği ortaya çıktı. İstanbul Liman Reisliği ile irtibata geçilerek, 120 bin lira karşılığında 25 tonluk bir tekne temin edildi.

Elmas’ın Seferleri

Bu yeni tekne ile ilk sefer, 4 Mart 1959’da “Elmas” adı altında gerçekleştirildi. Gece yarısı deniz açılacak ve Kıbrıs açıklarında bekleyen Arı Ekibi ile buluşulacaktı. Ancak bu sefer de başarısızlıkla sonuçlandı. İlerleyen seferlerde, EOKA tehditleri giderek artmaktaydı.

TMT, Kıbrıs’a toplamda 872 tabanca, 747 makineli tüfek, 96 hafif makineli tüfek ve çok daha fazlasını sevk etti. Ancak, 17 Ekim 1959’da önemli bir operasyon sırasında İngiliz devriyeleri tarafından takip edilmeye başlandılar.

İngiliz savaş gemisinin yaklaşması üzerine, “Elmas” ekibi gizlilik gereği tekneyi batırmaya karar verdi. Kaptan Reşat Yavuz ve diğer mürettebat, tekneyi güvenli bir şekilde batırmaya yöneldiler, ancak İngiliz kuvvetleri onları yakalamayı başardı.

Türkiye’nin Tepkisi

Olay, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı ve dünya basınında yer aldı. Rum lider Makarios, durumu abartarak Türkiye’nin silah sevkiyata giriştiğini iddia etti. Ancak Türkiye, bu suçlamaları reddetti.

Yakalanan mürettebat yargılandıklarında, genç bir Türk mücahidi olan Rauf Denktaş, avukatları olarak işlerini üstlendi. Üç Türk, dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı.

Sonuç

Elmas olayının ardından, Türkiye’nin Kıbrıs’a silah sevkıyatı süreci 27 Mayıs 1960’taki askeri müdahaleyle sona erdi. Bu olay, Kıbrıs Türklerinin mücadelesinin önemli bir dönüm noktası haline geldi.

Kıbrıs’ta yaşanan bu dönüşüm ve silah sevkıyatı, tarihsel olaylar arasında önemli bir yer tutmaktadır. Etnik temizlik iddialarının arttığı bu dönemde, devletin Türk toplumunu koruma çabaları kaydedilmiş ve günümüzde hâlâ tartışılmaya devam edilmektedir.

Odatv.com

“`

Related Posts

Alevileriin gündemi: Başkanlıkta neler değişti… Yeni başkan yeni umut

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığında Ali Rıza Özdemir gitti, Esma Ersin geldi. Bu durum camiada olumlu karşılanırken, başkanlığın, bakan yardımcısından bakana bağlanması “ilk aşama gerçekleşti” şeklinde yorumlandı. Konuyla ilgili Cem Vakfı Kurucu Üyesi Ercan Güvenç, Odatv’ye konuştu.

Kastamonu’dan Halime Çavuş’a İthaf Kısa Filmler

Halime Çavuş Kadın Derneği, kadın hikayelerini anlatan kısa film ve belgeseller çekti.

İsrail’in vahşeti sürüyor! Yardım girişi kısıtlandı, 4 yaşındaki bir kız çocuğu hayatını kaybetti

Filistin resmi ajansı WAFA’nın Gazze Şeridi’ndeki Aksa Şehitleri Hastanesi kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, 4 yaşındaki Rezzan Ebu Zahir, yetersiz beslenme ve açlıktan kaynaklanan komplikasyonlar sonucu yaşamını yitirdi. Türkiye’den İsrail’e …

Isparta 32 Spor Kampını Tamamladı

Isparta 32 Spor, Davraz Kamp Merkezi’ndeki ilk etap hazırlık kampını tamamladı, ikinci etapa geçiyor.

Trump’tan İran’a Nükleer Uyarı

Trump, İran nükleer tesislerini vurmaya hazır olduklarını açıkladı.

Anne Kızıyla Spor Yolculuğunda

Ayşem Arat Tutal, kızı Biraysu ile birlikte spor hayatını ve akademik hedeflerini paylaşıyor.