Andrea Iervolino, “The Sweet Idleness” Adlı Filmin Yönetmenliğini Üstlendi
İtalyan sinemacı Andrea Iervolino, “Ferrari” filminin yapımcıları arasında yer alıyor ve şimdi sinemada yapay zekayı kullanma konusunda çığır açıyor. Iervolino, yeni kurduğu yapay zeka markasıyla birlikte “The Sweet Idleness (Tatlı Tembellik)” adlı filmin yapımını üstlendi. Bu film, sanal bir yönetmen tarafından yönetilen ilk film olma özelliğine sahip.
Proje, Avrupa sinemasının şiirsel ve düşsel diline saygı duyan bir yapay zeka ajanı olan ‘FellinAI’ tarafından yönetilen bir gelecek dünyasını konu alıyor. Filmde, insanların sadece yüzde 1’inin çalıştığı, geri kalanının makinelerin sağladığı refah içinde yaşadığı bir dünya işleniyor. Gerçeküstü sahnelerin ön planda olduğu bu distopik hikaye, emeğin anlamını yitirdiği bir çağda insanlığın son temsilcilerini ele alıyor.
Yakın zamanda Monika Bakardi ile yollarını ayırdıktan sonra çeşitli davalarla uğraşan Iervolino, bu film projesini Tilly Norwood’un tartışmalarının ve SAG-AFTRA sendikasının sert eleştirilerinin ardından başlattı.
İnsan Yönlendiren ve Denetleyici Konumda
Iervolino, projesinin sinema endüstrisinde benzersiz bir rol üstlendiğini belirterek, “İlk kez film endüstrisinin geleneksel sınırları yeniden çiziliyor. İnsan, bu süreçte hem yaratıcı hem de üretimi yönlendiren denetleyici konumunda” dedi.
Filmin yönetmenliğini üstlenen Andrea Biglione ise sistemin geliştiricilerinden biri olarak insan sezgisiyle algoritmik yaratıcılığı bir araya getiren “Human-in-the-Loop” modelinin kurucusu olarak tanımlandı. Filmde yer alacak oyuncular ise Iervolino’nun kendi şirketi The Andrea Iervolino Company’nin ajansı Actor+ tarafından sağlanacak.
Şirketin açıklamasına göre, dijital karakterler yalnızca filmde değil, aynı zamanda sosyal medya ve çevrimiçi platformlarda da var olacaklar. Bu dijital aktörler, film bittikten sonra bile sosyal medyada aktif olarak varlık gösterecekler.
Iervolino, projenin sinemada yapay zekâ çağının başlangıcı olduğunu belirterek, “The Sweet Idleness ile sinema tarihinde yeni bir dönem başlıyor. İnsan duyarlılığı ile yapay zekânın yaratıcılığını birleştirerek daha önce hayal edilmemiş hikâyeler anlatacağız. Bu, geleceğe uzanan ama aynı zamanda sinemanın şiirsel köklerine dönen bir deneyim” şeklinde konuştu.